Page 66 - VKF_FRAT_2013

Basic HTML Version

66
Ancak ECB açısından önemli olan enflasyon
oranı düşük seviyede seyretmeye devam
etmektedir. Ayrıca bu dönemde ECB gevşek
para politikası uygulamasına devam etmiş ve
Kasım ayındaki toplantısında politika faizini
%0,25 düzeyinde belirlemiştir. Sonuç olarak
öncül büyüme verileri bir miktar toparlanmaya
işaret etse de Avrupa’da kırılganlıklar devam
etmektedir.
Türkiye ekonomisi ise 2013 yılının ilk
çeyreğinde %3, ikinci çeyreğinde %4,5,
üçüncü çeyreğinde %4,4 ve 2013 yılının ilk
dokuz ayında ortalamada %4,0 oranında
büyüme kaydetmiştir. Özel sektör yatırım
harcamaları 2013 yılı üçüncü çeyreğinde %5,3
ile hızlı bir büyüme performansı sağlayarak
büyümeye pozitif katkı sağlamıştır.
Yılın ikinci yarısında sermaye hareketlerindeki
oynaklık ve gelişmekte olan ülkelerin
para birimlerinin değer kaybı enflasyon
görünümünde yukarı yönlü bir harekete
neden olmuştur. 2013 yılında Türkiye’de
enflasyonun hareketinde gıda fiyatları ve
döviz kurundaki gelişmeler etkili olmuştur.
Yılın ilk yarısında petrol gibi emtialardaki ılımlı
seyir ve ekonomide yaşanan toparlanma
enflasyona olumlu katkı sağlarken, işlenmemiş
gıda fiyatlarındaki yükselişten dolayı yıllık
enflasyon artmıştır. Ayrıca yılın son çeyreğinde
döviz kuru gelişmelerinin etkileri görülmüş ve
enflasyon %7,40 seviyesinde gerçekleşmiştir.
2012 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren
küresel risk iştahında artış yaşanması,
enflasyon görünümünün iyileşmesi ve
ekonomide dengelenme sürecine girilmesi
nedeniyle 2013 yılının Mayıs ayına kadar TCMB
kademeli olarak faiz indirimlerine gitmiştir.
2013 yılı Mayıs ayından itibaren ise finansal
piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle TCMB
para politikası duruşunu değiştirerek faiz ve
faiz dışı araçları beraber kullanarak parasal
sıkılaştırmaya gitmiştir.
Bankacılık sektörü 2012’de olduğu gibi 2013
yılında da Türkiye ekonomisinin gösterdiği
olumlu performansa sağlam yapısı ile
katkıda bulunmaya devam etmiştir. 2013’te
büyümesini sürdüren bankacılık sektörünün
toplam aktifleri 2012 yılsonuna göre %26,39
artarak 1.732,4 milyar TL olmuştur. Sektör
2013 yılında aktif büyümesinin önemli
bölümünü krediler aracılığıyla sağlamış
olup, 2012’de 794,8 milyar TL olan kredi
hacmi %31,79 artarak 2013 yılı Aralık ayı
itibarıyla 1.047,4 milyar TL olmuştur. Kredi
hacmindeki artışın yanında takibe dönüşüm
oranı düşmüştür. 2013 yılının ilk yarısında
yıllık artış hızı negatif gerçekleşen menkul
değer portföyü Temmuz ayından itibaren yıllık
bazda yükselmeye başlamış ve 2013 yılı Aralık
ayında 2012’ye göre %6,20 oranında artarak
286,7 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
Sektörün en büyük fon kaynağı konumundaki
mevduatlar 2013 yılsonunda 2012’ye göre
%22,47 oranında artarak 945,8 milyar TL’ye
ulaşmıştır. Sektörde mevduat kısa vadede
yoğunlaşmaktadır. Vade uzatımını teşvik
etmek amacıyla 2013 yılı başı itibarıyla
mevduat stopaj oranlarının vade yapısına göre
farklılaştırılmaya gidilmesi sonucu, sektörde
vade yapısının bir miktar değişmeye başladığı
ancak hâlâ 1-3 ay arası vadeli mevduatların
toplam mevduatların %50’den fazlasını
oluşturduğu görülmektedir.
Değerli Hissedarlarımız,
FED’in 2013 yılı Mayıs ayında tahvil alım
programını azaltabileceğinin sinyallerini
vermesi ile 2013 yılı ikinci yarısı özellikle
gelişmekte olan ülkelerin finansal piyasaları
açısından oldukça çalkantılı geçmiştir. ABD
ekonomisi 2013 yılının üçüncü çeyreğinde
beklentilerin oldukça üzerinde bir büyüme
performansı sergilemiştir. ABD para politikası
açısından belirleyici olan işsizlik oranı 2013
yılı başından itibaren gerileme eğilimine
girmiş ve Aralık ayı itibarıyla %6,7 seviyesinde
gerçekleşerek 2009’dan bu yana en düşük
seviyeye gelmiştir. Olumlu gelen öncül
büyüme göstergeleri ile FED, Aralık ayı
toplantısında bir yılı aşkın süredir devam
ettirdiği 85 milyar ABD doları tutarındaki
tahvil alım programını Ocak ayından itibaren
aylık 10 milyar ABD doları azaltacağını
açıklamıştır. Böylelikle küresel ölçekte ABD
doları likiditesinin görece daha düşük olacağı
bir dönem başlamıştır. Bunun yanı sıra ABD’de
yaşanan bütçe anlaşmazlığı piyasalarda borç
tavanı limitine ilişkin endişeleri de artırmıştır.
Euro Bölgesi ise ılımlı bir toparlanma
sergilemiş olsa da bölgede birçok yapısal
sorunun devam ettiği görülmektedir. Euro
Bölgesi’nde işsizlik oranı 2012 yılsonunda
%11,9 iken 2013 yılının Kasım ayında %12,1
seviyesine yükselmiştir. Bölgede İmalat
Sanayi verisi (PMI) ise Nisan ayında 46,7
seviyesine geriledikten sonra istikrarlı bir artış
eğilimi yakalamış, endeks Eylül ayında 51,1
seviyesine kadar gelmiş ve yılın ikinci yarısı
için ılımlı bir toparlanmaya işaret etmiştir.
ÖZET YÖNETİM KURULU RAPORU
DAHA
BAŞARACAK
ÇOK ŞEY VAR
Her geçen gün finansal
rakamlarını büyüten, geliştiren
ve ekonomiye aktardığı
kaynakları artıran VakıfBank,
‘halden anlama’ konsepti
çerçevesinde müşterisine
yakın olmak amacıyla 16 olan
bölge müdürlüğü sayısını 2013
yılında 22’ye, 744 olan şube
sayısını ise 859’a yükseltir.
2015 yılında 1.000 şubeli banka
olma hedefiyle hareket eden
VakıfBank, her yıl 1.000’in
üzerinde yeni personel
istihdam ederek çalışan
sayısını 14.943’e çıkarır.
Y