Page 116 - Vakıfbank - Türkçe

Basic HTML Version

VAKIFBANK
2011
FAALİYET RAPORU
114
Risk Türleri İtibarıyla Uygulanan
Risk Yönetim Politikaları
2011 yılında Yönetim Kurulu’nca onaylanmış olan risk yönetimi politikaları, yasal mevzuat ve uluslararası uygulamalar
paralelinde risk yönetimi çalışmalarına devam edilmiştir. Resmi uygulamasına devam edilen Basel I tabanlı sermaye
yeterliliği hesaplamalarına paralel olarak Temmuz 2011 döneminden itibaren Basel II tabanlı sermaye yeterliliği
düzenlemelerine dayalı hesaplamalara da başlanılmıştır. Ayrıca, Basel Komite’nin “Basel III” olarak adlandırılan yeni
taslak düzenlemeleri yakından takip edilmiş, söz konusu düzenlemelerin Banka’nın sermaye yeterlilik rasyosuna
muhtemel etkileri konusunda çalışmalar yapılmıştır.
Ayrıca, ekonomik gelişmeler ile beklentilerin sermaye yeterlilik rasyosuna etkileri konusunda senaryo analizi
çalışmalarına bu dönemde de devam edilmiştir. Gap/durasyon analizleri ile standart faiz oranı şoku analizleri yoluyla,
yapısal faiz oranı riski de yakından takip edilmektedir. Denetim Komitesi’nin ve Banka Üst Yönetimi’nin bilgisine
sunulan söz konusu çalışmalar, Aktif Pasif Yönetimi Komitesi toplantılarında da gündeme getirilmektedir.
Operasyonel Risk Politikası ve Uygulama Esasları dokümanı ile Operasyonel Risk Çerçevesi gözden geçirilerek
güncellenmiştir. Ayrıca, Banka’nın portföy yapısındaki gelişim ile ulusal ve uluslararası düzenlemelerdeki muhtemel
değişikliklerin de dikkate alınmasıyla mevcut Riske Maruz Değer (RMD) modelinin yerine yeni bir RMD modeli
oluşturulması konusundaki çalışmalar tamamlanarak Parametrik, Tarihsel Simülasyon ve Monte Carlo Simülasyonu
yöntemleri ile RMD hesaplanmasına başlanmıştır.
Operasyonel risk yönetimi kapsamında, gelişmiş ölçüm yaklaşımlarının uygulanmasına da imkân verecek olan,
operasyonel risk kayıp ve potansiyel risk verileri toplanmaktadır. Halihazırda dokuz yıllık operasyonel risk verisi
toplanmıştır. Operasyonel kayıp verileri analiz edilerek risk faktörlerinin tespitine çalışılmış ve tespitler Banka yönetim
kademelerinin dikkatine sunulmuştur.
Risk Yönetimi birimince iş süreçlerinin analiz edilerek etkin olmayan, yetersiz kontrollerin belirlenmesi ve gerekli
önlemlerin alınması suretiyle operasyonel risklerin kontrol altına alınmasını sağlamak amacıyla Genel Müdürlük
birimlerini kapsayan “Etki Analizi” çalışmaları devam etmektedir.
Operasyonel risk yönetimi kapsamında belirlenen yaklaşım, ileriye dönük bir kontrol kültürü yaratarak tüm çalışanların
kendi işleriyle ilgili riskleri belirlemelerini ve değerlendirmelerini, riske ilişkin hususları yöneticilerin dikkatine
sunmalarını ve kontrolü artırabilmek için gerekli adımları atmalarını desteklemektir. Bu kapsamda yapılan “Etki
Analizleri”ne ait çalışmalar, çalışanların kendi kendilerini değerlendirmelerini sağlama yöntemi kullanılarak çalışma
grubu toplantıları ile gerçekleştirilmektedir.
Etki analizi çalışmalarına ilave olarak bilgi sistemleri risk yönetimi kapsamında, iş süreçlerinde yer alan bilgi
sistemlerine ait, kurtarma zamanı (RTO) ve kurtarma noktası (RPO) hedefleri ile alternatif sistemlerin belirlenmesi,
ortaya çıkabilecek risklerin etkilerini incelemeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Yukarıda belirtilen çalışmalar sonucunda hazırlanan raporlar ve iyileştirici hareket planları, ilgili birime, Denetim
Komitesi’ne, Üst Yönetim’e, Teftiş Kurulu Başkanlığı’na ve İç Kontrol Başkanlığı’na raporlanmaktadır. Uygulanması
kararlaştırılan ve onaylanan hareket planlarının, belirlenen şekilde uygulanıp uygulanmadığı izlenmektedir. Çalışmanın
belli periyotlarla tekrarlanması planlanmaktadır.
Basel II ve Avrupa Birliği Sermaye Yeterliliği Düzenlemelerine uyum ve uluslararası en iyi uygulamalar çerçevesinde
risk yönetimi uygulamalarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmektedir:
Piyasa Riski:
Finansal piyasadaki dalgalanmalar sonucunda döviz kurlarında, faiz oranlarında ve hisse senetlerinin
piyasa fiyatlarında meydana gelebilecek değişimlere bağlı olarak piyasa riskine maruz kalınmaktadır. Alım satım
işlemlerinden kaynaklanan piyasa riski, yerel ve uluslararası uygulamalara paralel olarak standart metot ve içsel
modeller kullanılarak ölçülmekte ve izlenmektedir.